KALPTEN çıkan büyük damar 'Aort Damarı' olarak adlandırılmakta. Bu damarın genişlemesi 'aort anevrizması'olarak tanınmakta ve belli sınırlara vardığında hayatı tehdit eden, ani kayıplara neden olabilecek bir hastalık grubunu oluşturmaktadır. Aort anevrizması damar duvarının bir bölümünde duvarın zayıflaması neticesi damarın genişlemesi/balonlaşması durumudur. Nasıl balon şiştiğinde duvarları giderek incelir ve bir noktada aniden patlar, damarın genişlemesi de aniden damar duvarının yırtılmasına ve hastanın kaybına neden olabilir.
En sık rastlanan aort anevrizmaları batın bölgesindeki aortun genişlemeleridir, Abdominal Aort Anevrizması (AAA) olarak adlandırılır ve olguların %80'ini oluşturur.
Son 30 yılda tanısı konulan AAA vakalarının sayısı üç kat artmıştır. Özellikle yüksek tansiyon ve damar sertliği bulunan insanlarda daha sık ortaya çıkabilmekte.Erkek hastalarda bayanlara göre 4 kat sık rastlanmakta.Son yapılan araştırmalar, sigara alışkanlığı ve yüksek tansiyonu olan 60 yaş üstü erkeklerin en yüksek riski taşıdığını göstermektedir.
Nasıl bir şikayet verir?
Klinik olarak genelde sessiz seyreden bir hastalıktır.Başka bir nedenle batın ultrasonu yapılırken tesadüfen tanı konulması sık rastlanmakta.Klinik olarak belirgi-ileri derecede -ilerlemiş anevrizmalarda etrafa bası yapması sonucu karın ve bacak ağrıları başlayabilir.Bazen de düşük kilolu hastalarda batında damar ve damardan yansıyan nabızı elle hissetmek mümkün hale gelir.
Tedavi?
Aort damarın çapı 5 mm geçtiğin dedamarın yırtılma riski artar. Dolayısıyla tedavi edilmesi gerekli hale gelir. Tedavi olarak Cerrahi ve EVAR yöntemi uygulanır.
Cerrahi ; Anestezi altında batındaki aort damarına direkt müdahale edilir.Zayıflamış/genişlemiş bölümü alınır, yapay damar ilave edilerek kan akımı tekrar sağlanır.
EVAR ;cerrahiye, dolayısıyla anesteziye gerek kalmadan, angio odasında yapılan bir girişimdir. Kasık damarından girilerek aort içine 'stent greft' olarak adlandırılan yapay damar konulmakta, böylece kan akımı tekrar sağlanmakta.Bu yeni teknik, uygun hastalarda uygulanabilmekte ve cerrahiye göre daha avantajlı olabilmektedir.
Sonuç olarak, bu tür bir damar hastalığı sessiz bir hastalık olarak ilerlemekte, ve kendini belli ettiğinde tedavi şansı olmamakta.Hastaların %50'sine damar yırtılması sonrası acil olarak geldiğinde tanı konulmaktadır. Dolayısıyla her zaman belitildiği gibi, erken tanı konulması son derece önemlidir.
Herkese sağlıklı günler…
Op.Dr.Mehdi Zengin
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Alanya Anadolu Hastanesi
alanyainfo@anatoliahospital.com