Vallahi bu ülkede her bir insan, her bir yürek sahibi, kalem sahibi, söz sahibi, kalp sahibi, vicdan sahibi,”ben insanlardanım” diyen. Ben inanmış adamlardanım diyen ve ben yüreğimde adalet duygusu, merhamet duygusu taşıyorum diyen her bir birey, kent ahalisi, cami cemaati. Yani bu ülke sınırları içinde yaşayan insanın her bir ferdi, bakın üstüne basarak yazıyorum, çığlık atarca sesleniyorum her bir insana, artık anlayalım, artık düşünelim, düşünelim ve yeniden kulak verelim sözün Rabbine. Kulak verelim sözü en iyi söyleyen Muhammed’e, yeniden insan olmaya, yani insanı insan kılan değerlere sahip çıkmaya. İnsan gibi davranmaya çevremize, toprağımıza insan gibi davranmaya, dağlara kurda kuşa insan gibi davranmaya ve en önemlisi insana insan gibi davranmaya. Herkesi kendimiz gibi insan görmeye ve kendi kullandığımız ve talep ettiğimiz bütün insan haklarının onlarında hakkı olduğuna inanmaya kendimizi ikna edelim. Allah’tan başka inandığımız bütün tanrılara( bu tanrıların kim olduğunu bilen biliyor) inanmaktan vazgeçelim. Yeniden pazarlıksız ön şartsız kimseden çekinmeden, kimseden korkmadan ve yenilmeden nefsimize sahi nerden çıktı bu Türk Kürt kavgası gelin yeniden soralım. Bencillik yapmadan, yenik düşmeden sonradan monta edilmiş değerlerimize soralım.
SAHİ BU VATAN KİMİN?
Soralım bu vatan neden yalnız Türklerin de, Kürtlerin de değil? Neden bu iki toplumun dışında olan, yani bizim öyle kabul ettiğimiz, ama asırlardır bu topraklarda yaşayan Rumların Ermenilerin de değil ve bunu söyleyenler bu hakkı kendilerinde nasıl buluyorlar? Bizi bir birimize üstün kılan ne, hangi tarafımız, hangi değer ölçümüz ve insanı çok değerli kılan ne ki, birileri kendilerini bir başkasından daha değerli sanıyor?
Bu yurt ahalisinin bir kısmı bu vatan için çarpışırken, öbürlerinin yattığını kim yazıp söylüyor ve o birileri bir başkasından üstün olduğunu hangi gerekçe ile söyleyebiliyor? Hem her şeye rağmen bütün karanlık adamlara rağmen, bütün soysuzlara rağmen, bizi bir birimize düşürmeye çalışan aşağılık batıya rağmen, elleri insan kanı kokan büyük şeytan Amerika’ya rağmen, Türküyle Kürdüyle Müslümanlardan olduğumuzu biz söylemiyor muyuz bir birimize ve kitabın “ İnanlar ancak kardeştir” sözünü rehber edinmedik mi kendimize? Öyleyse ne oluyor size ey Türkler, size ne oluyor ey Kürtler biz bu puşt tezgahlarına nasıl geliyoruz?
Bizim kutsal öğretimizi bize anlatan aziz elçi Hazreti Muhammed demiyor mu “hiçbir ırkın hiçbir rengin hiçbir milletin, hiçbir kavmin, bir başkasına üstünlüğü yoktur” diye bizi uyarmıyor mu? O zaman biz bu ülkenin neyini paylaşamıyoruz da, düşman kardeşler haline geldik, ya da getirildik? Ne demek dağa taşa “bir Türk dünya ya bedeldir” diye yazmak. Ne demek “Türküm doğruyum” andını yemin haline getirmek ve Türk’ten başka doğru insan yok mu yeryüzünde. Madem o zaman bu ülkeyi soyup soğana çevirenler, her yeri yağma edenler, ülkenin canına okuyanlar. İstanbul’u yağmalayanlar, Ankara’yı yağmalayanlar, eğeyi yağmalayanlar neden doğru adamlar değil de hepsi yağmacı? Yerin dibine batsın nerde bir banka varsa ama ben yine sorayım, bu bankaları yağmalayanlar kimlerden oluyor?
Hem insan gerçek insan değilse, yaşadığı kentleri yaşanmaz kılıyorsa, hiçbir insani duygusu yoksa hiçbir kutsalı yoksa köle muamelesi yapıyor ve öyle görüyorsa yoksulları, ülkenin bir yerlerinde, on beş yaşında bir kız çocuğuna tecavüz etmek için sıraya giriyorsa bunlardan kimileri, bu adamlar Türk olsa ne olur Kürt olsa ne olur? Müslüman olsa ne olur, Sünni olsa ne olur, Alevi olsa ne olur?
Ey Kürt kardeşlerimiz. Allah aşkına siz, şu peşinden gittiğiniz, yap dediklerini yaptığınız, kendini kurtarıcı diye seçtiğiniz, adamın, adamların insanlık adına, inandığınız din adına, İslam adına, kutsal metinler adına, İsa adına, Musa adına İbrahim adına ve çocuklarına en çok adınızı koyduğunuz Muhammed adına, bir değer ölçüleri, bir endişe ve korkuları var mı?
Bu adamların bir gün sizin bütün kutsallarınızı yakıp yıkmayacağını, bütün değerlerinizi ayakaltına almayacağını, hatta tarihimizde olduğu gibi camilerinizi mescitlerinizi yok etmeyeceği konusunda bir garantiniz var mı? Artık anlayın eline kan bulaşanlar gönlüne ve kalbine kan dolduranlar asla bir daha insanlık yurduna dönemiyorlar ve onlarda asla dönmeyecekler, bunu anlayın artık.
Hayatları dine ve kutsallara hakaretle küfür etmekle geçen bu dağ farelerin bir gün gelip sizin başınıza en büyük bela olacaklarını bilin artık. Yani Türk ulusalcılarının yaptığını size bir gün en daha vahim şekilde Kürt ulusalcıları yapacaktır ve bu zihniyetin asla acıması yoktur, aslında bunu birlikte seyrediyoruz bu ülkenin içinde.
Hani biz yeryüzünde biz bir kardeşler topluluğu değimliydik ve en büyük kutsallarımız İslam değimliydi, şimdi ne oluyor da, bir avuç beyinsiz bir avuç zındık, size öncülük ediyor dağlarda. Tamam anladık tarihin bir yerlerinde çok kötülük gördünüz, anladık çok acılar çektiniz ama söyleyin kim çekmedi, hangimiz çekmedi, bu ülke 18 yıl Allah’ü Ekber sesine hasret kaldı bunu hep birlikte yaşadık, Osmanlı ya yapılan küfürleri hep birlikte duydu kulaklarımız.
Gelin bütün bu karanlığı tarihin derinliklerine bırakarak, bu acıları Fırat’ın sularına bırakarak yeniden sen ben demeden, Türk Kürt demeden hatta aramızda yaşayan başkalarına Rum ermeni demeden yeniden insan olmaya, yeniden kardeş olmaya çalışalım ve bilelim ki, biz yeryüzün de iyiliğin ve hayrın elçileriz. Biz yeryüzünde Muhammed’in elçileriyiz ve biz dünyanın her tarafına gidip hayır götüren, kardeşlik götüren, kitap götüren ve bağını bahçesini geride bırakarak yeryüzüne dağılan ashabın kardeşleriyiz, haydin yeniden insan olmaya yeniden kardeş olmaya.
HAYDİN DÜŞTÜĞÜMÜZ BU ESİR PAZARINDAN UZAK OLMAYA.